…film
seçkisi
dr.ayhan
ural
hakan uzun
03.03.10
Antonhy
Burges’in ölümsüz eserinden büyük usta Stanley Kubrick tarafından sinemaya
uyarlanan filmde; Geleceğin Britanya'sında gençlerden oluşan bir çete her
gece savunmasız insanlara saldırmaktadır. Gençlerden biri çeteyle zıtlaşınca
onu gruptan atıp polisin yakalamasını sağlarlar. Cezasını azaltmak için
kendisine bir tür beyin yıkama terapisini kabul eden Alex, dışarı çıktığında
artık şiddetten nefret etmektedir ama geçmişi onu rahat bırakmaz. Sistemin tek
tip insan yaratma çabası üzerine etkileyici bir film.
Back To Scholl (okulu dönüş)(1986)
Robert
Downwey Jr.'in sinemaya yeni ısındığı bir film olması,filmi zamanında video
kasetçiden kiralayıp izlememden dolayı ve kesinlikle harika bir komedi olması
filmin bende kalan etkileridir,şimdikinin saçma bol bol cinsellik içeren
gençlik komedi filmlerinden çok daha iyi bir yapım olan okula dönüş güzel
esprileri eğlenceli yanları filmin müthiş finali ile herçekten çok tatlı bir
komedi filmi...
Old School (Eski Okul) (2003)
Hayatınız
sıkıcı, çekilmez bir seyir izlemeye başladığında, eski günlere dönmek
istediğiniz oldu mu hiç? Peki okul günlerine geri dönmek ister misiniz? Merak
etmeyin sıkıcı dersler ve hocalar yok. Derslerin olmadığı bir okul dönemi
düşleyin...
Geyik
Muhabbeti (Road Trip) yönetmeni, yeni filminde geyikçilerin on yıl sonraki
durumlarına odaklanıyor. Şatafatlı bir okul dönemi geçiren, yaşı otuzlarında üç
kafadar, eski günlerdeki tat ve dokuyu yeniden yakalamak isterler. Derslerden
bağımsız, yani çekirdeksiz bir okul dönemi yaratıp kendilerini oraya kilitlemek
en büyük hayalleridir.
Eğlence için
zil çalıyor...
Coach Carter/Koç Carter: (2005)
Eskiden
basketbol oyuncusu olan Ken Carter, mezun olduğu Lisesinden gelen koçluk
teklifini kabul eder. Oyuncularının sahada kazananlar olmasının yanında,
sınıflarında da çok başarılı olmalarını istemektedir. Bundan dolayı tüm
oyuncularını, ortalamalarını 2.3'ün üzerinde tutacaklarına, sınıfta en ön
sırada oturacaklarına, derslere gireceklerine dair sözleşme imzalamaya zorlar.
Takım sezona müthiş bir başlangıç yapmış ve her şey çok iyi gitmektedir. Ta ki
oyuncuların akademik ilerleme raporları gelinceye dek...
Dangerous Minds / Sakıncalı Düşünceler: (1995)
Eski
bahriyeli Louanne Johnson, hepsi toplumun dışlanmış kesimlerinden gelen
öğrencilerin bulunduğu bir lisede ilk öğretmenlik deneyimi olarak göreve
başlar. Okulun en başarısız ve 'serseri' öğrencilerinin toplandığı ve şimdiye
kadar ki bütün öğretmenlerini yıldırmış olan bir sınıfı almış olması,
mücadeleci yapısını daha çok harekete geçirecek ve bu öğrencilerin hayatlarında
olumlu değişimler sağlayabilmek için büyük çaba sarfedecektir.
Dead Poets Society/Ölü Ozanlar Derneği: (1989)
1950'lerin
Welton Akademisi ciddi, disiplinli ve akademik çevrelerde saygınlığı yüksek
olan bir okuldur. Yeni İngilizce öğretmeni John Keating'in okula atanmasıyla
çok şey değişecektir. Keating öğrencilerine ders kitaplarını yırtıp atmalarını,
kalıplaşmış düşünce şekillerinden uzaklaşmalarını ve hayatlarını dolu dolu
yaşamalarını öğütlemesiyle okulun statükocu tavrına son derece zıt bir profil
çizmektedir. Keating'in yaklaşımının okul yönetimi tarafından farkedilmesi ve
üstüne gidilmesi ise uzun sürmeyecektir.
Die Welle / Dalga: (2008)
Rainer
Wegner, öğrencilerinin ilgisizliği üzerine, dikkatlerini çekmek için bir deney
yapmaya karar verir: Öğrencilerinden kendisini liderleri olarak kâbul
etmelerini ve kendisine Mr. Wegner diye hitap etmelerini ister. “Disiplin
aracılığıyla güç” sloganını seçer, bir logo yaratır ve gizli bir işaretle
iletişim kuran bu gruba “The Wave” adını verir. Grup giderek kontrolden çıkar
ve kısa sürede farklı boyutlara ulaşır.
Election/Seçimler: (1999)
Okulun en
hırslı öğrencilerinden biri olan Tracy çevresinde pek sevilmeyen ama çok
başarılı bir öğrencidir. Son hedefi ise Carver Koleji öğrenci başkanı olmaktır.
Okulun sevilen öğretmeni Jim ise Tracy'nin başarıyı bir saplantı haline getirdiğini
düşünmektedir. Bu sebeple başkan olmasını engellemek amacıyla onun karşısına
bir rakip çıkarmaya karar verir. Öğrencilerden birini başkanlığa adaylığını
koyması ve çalışması için ikna eder. Ancak Tracy'yi durdurmaya çalışmasının diş
macunu tüpe geri doldurmaya çalışmaktan pek bir farkı yoktur. Tracy bir kez
kontrolden çıkmıştır ve istediği şeyi elde edene kadar önüne çıkan herkesi
safdışı etmeye hazırdır.
Elephant / Fil: (2003)
Amerikalı
yönetmen Gus Van Sant'in 2003 Altın Palmiye ödüllü ünlü Colombine Lisesi
katliamından esinlendiği film, sıradan gençlerin şiddet kullanmalarıyla sona
eren sıradan yaşamlarına odaklanıyor. Amerika'da bir lisenin içindeki okul
çağının klasik önemli olayları çerçevesinde geçen film, lisede deneyimlenen
arkadaş edinme ve sosyalleşme çabaları karşısında yalnızlık temasını da
anlatıyor. Sant, bizi, kesinlikle taraf tutmayan, basit bir nedensellik
tuzağına düşmeyen bir anlatımla adım adım Columbine Lisesi Katliamı'na
götürürüken, aynı zamanda gençlerin suça itilmelerine sebep olan toplumsal
hayatı içeriden bir bakışla resmediyor.
Entres Les Murs / Sınıf: (2008)
Daha önce
festivalde gösterilen İnsan Kaynakları, Para Yok Zaman Çok ve Güneye Doğru
filmleriyle ilgi çeken Laurent Cantet’nin son filmi, 21 yıl aradan sonra ilk
kez Fransa’ya Altın Palmiye’yi kazandırdı. Edebiyat öğretmeni François
Bégadeau’nun yarı-özyaşamöyküsel romanından uyarlanan film, Paris’te zorlu bir
ortaokulda geçiyor. Başroldeki açık sözlü öğretmeni canlandıran, Bégadeau’nun
kendisi, onun eğitim yöntemlerini sorgulayan öğrenciler de gerçek ortaokul
öğrencileri. Film, bir sınıftaki enerjiyi ve gerilimi doğal bir şekilde
yansıttığı için eleştirmenler tarafından övülürken ırk, bireysellik ve
gerçeklik gibi konuları da ele alıyor.
Ferris Bueller's Day Off / Ferris Bueller'la Bir Gün: (1986)
Ferris
Bueller kendisini çok seven anne babası ve hiç sevmeyen ablası ile birlikte
yaşamaktadır. Sürekli hasta numarası yaparak okula gitmemektedir. Hatta
bilgisayarı ile okul müdürün bilgisayarına dahil olarak, kendisinin okula
gelmediği gün sayısını azaltmaktadır. Okulun müdürü ondan nefret edilmekte ve
serseri olarak görmektedir. Onu böyle gören başka bir insan da ablasıdır. Oysa
ki kendisi ne zaman hastalansa okuldaki öğrenciler 'Ferris'i Kurtarma Fonu bile
kurarlar.
Hababam Sınıfı Serisi (1975)
Özel Çamlıca
Lisesi`ne yeni atanan müdür muavini Mahmut Hoca (nam-ı diğer Kel Mahmut) kopya
çeken, okuldan kaçıp maçlara giden, hocalarla sürekli kafa bulan öğrencilerle
dolu Hababam Sınıfı`nı ilginç ceza yöntemleriyle disiplin altına almaya
çalışır. Fakat aynı zamanda öğrenci haylazlığı dışında ciddi olaylar da
yaşanmaktadır. (Özellikle: Hababam Sınıfı Uyanıyor)
Finding Forrester / Forrester’i Bulmak: (2000)
16 yaşındaki
Jamal, okulundaki testlerde aldığı yüksek notlar nedeniyle şehrin en ünlü
okullarından birinde burs kazanır. Kenar mahalleden gelmesi sebebiyle zengin
çocuklarının arasında zorluk çekse de başarıları ile kendini sevdirmeyi başarır.
Bir gün Jamal iddia sonucu kendi halinde bir yazar olan William Forrester'ın
evine bir şey çalmak amacıyla girer. Ancak evden kaçarken sırt çantasını
düşürür. Çantasını geri aldığında ise yazarın defterlerine bazı notlar
bıraktığını görür. Bundan etkilenen Jamal ve Forrester arasında bir arkadaşlık
başlar.
Good Will Hunting / Can Dostum: (1997)
Vahşice
karizmatik. İnanılmaz parlak zekalı. Tamamen isyankar. Bunlar Matt Damon'ın
canlandırdığı Will Hunting'i tanımlamanın sadece birkaç yolu. Sorunlarla dolu
bir işçi mahallesi olan South Boston'da, Will de diğer arkadaşları gibi sıradan
işlerde çalışıyor ve ara sıra kavga çıkararak tutuklanmaktan kendini
alıkoyamıyor . Hiç üniversiteye gitmemiş, tabii üniversitede yaptığı hademeliği
saymazsak. Ancak belleği sayesinde belirsiz tarihi olayları
hatırlayıp, Nobel ödüllü profesörlerin zorlandığı matematik problemlerini
neredeyse anında çözebiliyor. Tek umudu, onun duygusal mücadelesini
takdir eden üniversite profesörü ve terapisti rolündeki Robin Williams. Bu
rolüyle sonunda Oscar heykelciğini kucaklayan Williams'ın
yanısıra film, en iyi özgün senaryo dalında da ödül kazandı.
Half Nelson / Tepetaklak Nelson: (2006)
Dan Dunne,
alışık olduğunuz öğretmenlerden değildir. Sadece öğrencilerine varoluştan,
özgür düşünceden, diyalektikten bahsettiği için değil; sınıf içinde son derece
dinamik ve öğrencileri ile sağlam ilişkileri olan bir insan iken sınıf dışında
uyuşturucu bağımlılığının pençesinden bir türlü kurtulamayan bir insan olduğu
için de. Bu iki farklı yaşamını ayrı tutmayı hep başarmış olsa da, bir gün
öğrencilerinden birine yakalanır. Öğretmeninin sırrını tutması ile ikili
arasında sıra dışı bir arkadaşlık doğacaktır.
Kes / Kes: (1969)
Fakir bir
kasabada sorunlu bir ailenin küçük oğlu, okula karşı ilgisiz Billy Casper' in
tek tutkusu bir doğan eğitmektir. Bir çiftlikte bulduğu doğan' a kes ismini
verir ve bütün zamanını onu eğitmek için harcar. Kaçışı olmadığı, dayatma bir
eğitimin içinde bulunan Casper kendi çıkışını arar…
Les Choristes / Koro: (2004)
Sene 1949,
savaş sonrası Fransa... Clement Mathieu, erkek öğrencilerin eğitim gördüğü bir
yatılı okula öğretmen olarak gelir. Çocukların hepsi birbirinden çok farklı ve
asi yaradılışlıdır. Clement önce ne yapacağını şaşırır, sonra da onlara en iyi
bildiği şeyi öğretmeye karar verir; müzik! Kurduğu koro sadece kendisinin değil
tüm çocukların hayata bakışını değiştirecektir.
Mona Lisa Smile / Mona Lisa Gülüşü: (2003)
Katherine
Watson, 1953 yılında sanat tarihi öğretmeni olarak Kaliforniya’dan Massachusetts’deki Wellesley Koleji’ne gelir. Savaş sonrasındaki bu dönemde
Katherine, ülkenin en başarılı ve en iyi öğrencilerine sahip olduğunu ve
onların kendilerine verilen imkânlardan yararlanabileceklerini düşünür. Fakat
ne yazık ki, Katherine kasabaya geldikten sonra çevresindeki insanların
saygınlığı para ile ölçtüğünü görür.
Okuldaki
öğretmenlerden biri olan Nancy Abbey’e göre de bir genç kızın iyi bir eğitimden
çok parmağında evlilik yüzüğüne ihtiyacı vardır. Katherine öğrencilerine
özgürce düşünmeyi öğretmeye çalışırken fakültedeki tutucu kesim ve
öğrencilerinden biri olan Betty Warren tarafından suçlanır. Yeni evlenen Betty,
Katherine’e en yakın arkadaşı Joan Brandwyn’i Yale Hukuk Okulu’na gitmesine
teşvik etttiği için düşman olmuştur. Joan ise o dönemde erkek arkadaşından
evlenme teklifi almayı beklemektedir.
Akıllı
Giselle Levy için, Katherine daha önemli bir rol almış ve ona yol gösteren kişi
olmuştur. Tatlı ve utangaç Connie Baker için ise, Katherine bir örnek olmuş ve
kendine olan güvensizliğinden kurtulmasını sağlamıştır. Nasıl yaşayacaklarının
anlatıldığı bir dünyada Katherine onlara kendilerini düşünmeyi öğretmiştir.
Öğrencileri kendi yollarını bulmaya çalışırken, Katherine de kendine farklı
yollar çizmeyi öğrenecektir.
Mr. Holland’s Opus / Benim Sevgili Öğretmenim: (1995)
Glenn
Holland (Dreyfuss), en çılgın hayallerinde bile gençlere müzik öğretmeninin
yeteneğini boşa harcamaktan farklı bir şeye dönüşebileceğini düşünemezdi. Ama
genç bestekar ailesini destekleyebilmek için bir muhteşem eser yapmaya karar
verince, ilham verdiği öğrencilerin onda yarattığı etkiyi fark eder... ve
onların senfonisinin notalarını oluşturduğunu anlar. Hayatımızı değiştiren o
ender rastlanan, yetenekli öğretmenlere bir adak" (San Francisco Chronicle)
olan Sevgili Öğretmenim bir zafer marşı!
Music Of The Heart / 50 Cesur Kemancı: (1999)
Roberta
Guaspari kocası tarafından terkedilen iki çocuk annesi bir kadındır. Ayakta
kalmak için kötü şartlarda da olsa çalışmaya başlar. Bir gün onu iyi bir
kemancı olduğu günlerden tanıyan eski bir arkadaşı vasıtasıyla yeni açılan bir
okuldan haberdar olur ve orada müzik dersleri vermeye başlar.
Doğu
Harlem'deki belalı ve kontrolden çıkmış eğitim sistemi içerisinde mucizevi bir
müzik programını fedakarlıkla uygulayarak göz yaşartıcı bir başarı elde eder.
School of Rock / Rock Okulu: (2003)
Dewey Finn,
doğuştan bir rock müzisyenidir. Fakat bazı problemleri baş gösterince çok
sevdiği grubundan kovulur. Sıkıntı, borç harç derken kendisini bir okulda
öğretmen olarak bulur. Fakat yeni hayatı, farklı bir yoldan müzisyeni yeniden
kariyerine geri döndürecektir. Öğrencilerinden biri olan 9 yaşındaki müzik
dahisi Yuki'yle birlikte bir grup kurup Battle Of The Bands yarışması için
çalışmaya başlayan Dewey, enerjisinin bütün öğrencilerine yayılması ile kendini
çok keyifli bir maceranın içinde bulur.
School Ties / Okul Bağları: (1992)
Film,
gençlerin okul çağlarında yaşadıklarını anlatıyor. Çalışkan öğrenci David
Greene (Fraser), çok önemli bir okuldan burs alır. Çok geçmeden yıldız bir
sporcu olur ve güzel Sally'nin dikkatini çeker. Ancak işler David'in bir yahudi
olduğunun ortaya çıkartılmasıyla tersine döner.
Şimdi David
hayatının en önemli adımı atmak, bu adımla pek çok kişinin hayatını etkilemek
ve kendi kaderine bir yön vermek zorundadır.
steme
başkaldırışını konu alan 2004 yapımı alman filmi.
The Edukators / Eğitmenler: (2004)
Jan, Jule ve
Peter, zenginlerin adaletsiz güçlerine son vermek için bir plan yaparlar.
Önceden belirledikleri zenginlerin evlerine girip, onların eşyalarıyla ilginç
çalışmalar yapmaktadırlar. Yine bu eylemlerinden biri sırasında, evine
girdikleri Hardenberg tarafından fark edilince, yakalanmamak için zengin adamı
kaçırırlar. İşler ciddileşir. Kafadarlar için durum gitgide daha da
zorlaşır... günümüz gençliğinin sisteme başkaldırışını konu alan 2004
yapımı alman filmi.
The Emperor’s Club / İmparatorlar Klübü: (2002)
Film, ilkeli
ve tutkulu bir profesörün öğrencileriyle olan ilişkisini anlatıyor. Öğretmenin
yaşamı, ünlü bir politikacının oğlu olan Sedgewick Bell’in sınıfa gelmesiyle,
değişmeye başlar. Yıllardır deneyimlerini ve bilgisini öğrencileriyle paylaşan
William Hundert, öğrencilerin kendisi üzerindeki etkilerini farkedecektir...
Fredomm Writters- Özgür Yazarlar (2007)
23 yaşındaki
idealist genç öğretmen Erin Gruwell (Hilary Swank), ilk ders günü için Wilson
Lisesi’nin kapısından adımını atarken içine girmekte olduğu yepyeni dünyayı
kucaklamaya hazırdır. Sınıfında çok çeşitli ırk ve toplum
katmanlarından gelen sorunlu öğrenciler- vardır. Hepsinin de günü yaşamaktan
başka umudu, beklentisi kalmamış gibidir. Gençlerin durumuna yüzeysel bakınca,
paylaştıkları tek şey birbirlerine karşı nefretleridir. Derslere aktif katılımı
şiddetle reddettikleri gün gibi ortadadır. Buna rağmen Erin günlük bazda
onların ilgisini çekebilmek için çeşitli yöntemler denemeye çalışır. Ancak
filmin odak noktasına getto gerçeklerinin gelmesi uzun sürmez. Erin’in
sınıfındaki bir Latin çete üyesinin yakından tanıklık ettiği ırkçı kökenli
çeteler çatışmasının yankıları ve Erin’in ders sırasında yasakladığı ırkçı
karikatür yüzünden sınıfta ateşli tartışmalar başlar. Öğrenciler, genç
öğretmeni kendilerini dinlemeye zorlarlar. İdealist gözlüklerini çıkartmasını,
gençlerin sokaklardaki ilan edilmemiş savaş ortamından hayatta kalış
hikayelerini dikkate almasını isterler. Erin artık öğrencilerle iletişim
kurmaya başlamıştır. Sınıfa öncelikle müziği ve bir başka tür gettonun
edebiyatı kabul edilen “The Diary of Anne Frank”ı getirir. Bu basit araçlar
sayesinde, hoşgörüsüz ortamın acısını çeken ve kendi topluluklarının dışındaki
dünyayla sürekli mücadele halinde olan öğrencilerin gözlerini açmaya başlar.
The Substitute : (1996)
Bozuk düzene
sahip okula tayin edilmiş her şeyi yoluna koymaya kararlı bir öğretmenin
hikayesi.
Sınav (2006)
Film, aile
baskısı, gelecek kaygısı, sınav depresyonu ve bir yandan süregelen yoğun okul
temposuyla birlikte öncelikle ortaöğretim başarı puanlarını yükseltmek için
okuldaki yazılı sorularını ele geçirmekle başlayıp, sonrasında işi ÖSS Soru
Bankası soygununa kadar götürmeyi plânlayan Mert, Sinan, Gamze, Kaan ve Uluç’un
heyecan dolu hikâyesini konu alıyor.Mert, Sinan,Gamze, Kaan ve Uluç Vandamme ı
çağırırlar ve Vandamme Uluç'a borçludur bu yüzden gelmeyi kabul eder.Vandamme
Öss sorularını çalar ama bu çaldığı bu senenin ÖSS soruları değildir.
To Sir,With Love / Benim Sevgili Öğretmenim: (1967)
Asıl mesleği olan mühendislikle ilgili bir iş bulamayan Mark
Thackeray mecburiyet karşısında Londra'nın kenar mahallelerinden birindeki bir
lisede öğretmen olarak işe başlar. Bu genç, deneyimsiz üstelik de siyahi olan
yeni öğretmenle, her biri başka okullardan kovularak buraya gelmiş disiplinsiz
öğrenciler arasında beklenen sürtüşme başlar. İdealist öğretmen Thackeray zor
yolu seçererek, çekip gitmek yerine öğrencilerin sorunlarına eğilerek onlarla
arkadaş olmayı dener.
To Sir, With Love II / Benim Sevgili Öğretmenim II:
(1996)
İlk filmin
başarısından 29 yıl sonra çekilen devam filmi...
SON DERS
(2008)
Yurt
dışından gelen bir Türk öğretim görevlisi üniversitedeki müfredatla sınırlı
kalmaz. Bu yeni hoca iddiasızdır, “İlk dersimiz kimsenin buradan alınacak derse
ihtiyacı olmadığı” diye başlar. Ancak öğrencilerin ve özellikle de bir
tanesinin onu fark etmesi ile bambaşka bir dünya açılır önlerinde. Saffet
Hoca’nın geçmişi ile üniversite öğrencisi Ulaş’ın hayatı garip bir şekilde
kesişir.
İKİ DİL BİR
DAVUL (2009)
Türk
öğretmenin, uzak bir Kürt köyündeki bir yılı. Öğretmen Kürtçe bilmez, çocuklar
Türkçe. Öğretmen ilk kez gördüğü bu coğrafyada, bir yılını çocuklara Türkçe
öğretmekle geçirir. 1 yılın sonunda çocuklar Türkçe öğrenebilecekler mi?
İki Dil Bir
Bavul üniversiteden yeni mezun olmuş ve uzak bir Kürt köyüne atanmış Türk
öğretmenin bir yılını, onun okula yeni başlayan ve Türkçe bilmeyen çocuklarla
yaşadıklarını anlatır. Bir yıl boyunca öğretmenin farklı bir topluluk ve kültür
içindeki yalnızlığına, çocuklar ve köylülerle yaşadığı iletişim problemine,
çocuklardaki değişime tanık oluruz. Bu süreç boyunca öğretmen ve çocuklar
birbirlerini yavaş yavaş tanımaya ve anlamaya başlarlar.
AKIL OYUNLARI
John Forbes
Nash Jr., genç yaşında geliştirdiği kuramlarla matematik dünyasının bir
numaralı ismi haline gelir. Fakat kısa süre içerisinde bencilliği ve kendine
olan aşırı güveni sonucunda oluşan kişisel problemleri ile baş edemez duruma
düşer. Dahilik ile delilik arasındaki ince çizgide, delilik tarafına doğru
sürüklenir. Uzun süre şizofreni ile mücadele eden matematikçi, yıllar sonra
adeta yeniden doğarak Nobel ödülünü almayı başarır.
400 DARBE
(1959)
Dokuz buçuk
yaşındaki Antoine ceza olarak aldığı ödevi yapamaz ve ertesi gün okula
gitmekten korkar. Arkadaşı René ile birlikte okulu kırıp haytalık yaparlar.
Antoine, öğleden sonra sokakta annesini başka bir erkeğin kollarında görür ve
alt üst olur. Okula dönünce içinde bulunduğu ruh halini etkisiyle mazeret
olarak annesinin öldüğünü iddia eder. Antoine'ın anne ve babası okula
geldiklerinde gerçek ortaya çıkar. Cezalandırılmaktan korkan küçük kahramanımız
bu kez akşam eve gitmekten korkar. Geceyi sokakta geçirirse de ertesi gün
yakalanır ve ev hayatı tekrar başlar. Annesinin ölümüyle ilgili yalanından
ötürü Antoine'a hala garezi olan öğretmeni ona ve René'ye 8 gün okuldan
uzaklaştırma cezası verir. İki kafadar durumu ailelerine
açıklayamayacakları için evden kaçmaya karar verirler. Amaçları denize ulaşmaktır.
Ama paraları yoktur. Bunun üzerine Antoine gece babasının bürosuna gidip bir
daktilo çalmak ister. Ne planlar istendiği gibi gider, ne dertler
biter... '400 darbe'nin Fransızcada 'okul kırmak' yerine kullanılan
bir deyim olduğunu da ekleyelim.
Xiao Yan'ın Hikayesi ~ Shang Xue Lu Shang (2004)
Xiao
Yan Çin’in kuzey batısında fakir bir bölge olarak bilinen Ningxia bölgesinde,
iki küçük erkek kardeşi ve annesi ile yaşayan 13 yaşında bir kız çocuğudur.
Babası ailenin geçimini sağlamak için şehre gidip çalışmaktadır. Xiao Yan
okulun son günü, bir sonraki dönem okula devam edebilmek için 24,80 Yuan
aktivite parasını getirmesi gerektiğini öğrenir. Ancak ailesinin bunu
karşılayacak maddi gücü yoktur. Başta hayalleri yıkılmış gibi görünse de bu
parayı kazanacağına inanarak işe koyulur. Fakat Xiao Yan’ın annesinin başka
planları vardır, onu okutmaya çalışmak ciddi bir külfet olacağı için onu
okuldan alarak evlendirmek ister, böylelikle aldığı başlık parası ile diğer iki
erkek çocuğunun okul parasını da çıkartabilecektir. Zaten onun yaşındaki pek
çok kız okuldan alınarak evlendirilmektedir. Annesinin onun
için yaptığı planlara aldırmayan Xiao Yan, yumurta ve kalem satmakla
kalmaz, işi kuzu besleyip satmaya kadar vardırır ancak hala 24,80 Yuan
biriktirememiştir. Müteşebbis girişimle başladığı okul parasını çıkarma isteği
erkek kardeşleri, arkadaşları ve dış dünyanın diğer etkileri ile gerilese de
Xiao Yan umudundan hiçbir şey kaybetmeden bütün bir yaz boyunca okulun açılış
gününe kadar parayı denkleştirmek için çalışır.
KARATAHTA (2000)
Bir grup
erkek öğretmen, uzaktaki İran Kürdistan'ında dağların arasındaki patikalarda
yürümektedirler. Sırtlarında karatahtalarıyla, bir köyden öbürüne öğrenci
aramaktadırlar. Tepelerinde aniden duydukları helikopter sesleri bir anda
görünmeyen bir düşmandan saklanmalarına neden olur.Öğretmenlerden biri,
Reeboir, gruptan ayrılır ve İran-Irak arasında kaçak mal taşıyan bir grup
gençle karşılaşır. Reeboir, gençleri okuma yazma öğrenmeye ikna etmeye çalışır
ama hiçbiribunla ilgilenmez. Okumaya zaman yoktur. Yaşamak için yaşamlarını
tehlikeye atmak bütün vakitlerini doldurmaktadır. Daha sonra gruptan bir
öğretmen daha, Said de ayırılır. Terk edilmiş bir köye varan Said, köye
öğretmen olarak geldiğini anlatmaya çalışır ama bir cevap alamaz. Köydeki yaşlı
adamlardan birinin tek arzusu, genç bir dul olan kızı Halaleh'in kendisi
ölmeden önce evlendiğini görebilmektir. Said'in ise evlenmek için kadına
verebileceği tek şeyi karatahtasıdır.
Donnie Darko (2001)
80'lerin
sonunda geçen öyküde, Donnie Darko adında 16 yaşında bir genç, bazı gerçek
olmayan görüntüler görmeye başlıyor. Özellikle de tavşan kostümlü bir adam
beliriyor sık sık. Çevresiyle uyum sorunu yaşayan genç, ailesinin ve okulun
kendisi için çizdiği yoldan ayrılıp, esrarengiz misafirinin izinden gidecektir...
80'lerin
gençlik filmleri, bilim kurgu ve korku filmlerinin, tüyler ürpertici karışımı
olarak tanımlanabilecek film, son dönemin en ilgi çekici bağımsız yapımlarından
biri.
Ölmek Üzere Olan Üniversite Profesörünün Son Dersi
Pankreas
kanserinden ölmek üzere olan, sayılı günlerini bekleyen ve bunu ailesinin de
bildiği bir Profesörün ölümü beklemek üzere hastaneden ayrılırken 18 Eylül 2007
de verdiği son . Muhteşem bir efor, muhteşem bir ders ve bizi kendimize
getirecek muhteşem bir yaşam öyküsü. 1 saat 25 dakika süren bu ders inanın
hayatınızın unutulmazları arasına girecek.
BİLİYOR
MUSUNUZ?
Müşfik
Kenter’in eşsiz sesinden, bir lise öğretmeninin çığlığı…Orijinal Mektup:
İstanbul’da bir lisede öğretmenlik yapıyorum. Çalıştığım okul, çoğunluğu
Anadolu’nun en ücra köylerinden gelip yerleşen (yerleşemeyen) insanların
oturduğu bir çevrede. Etrafımız gecekondu mahalleri. Gecekondu olmayan yerlerde
de derme çatma binalar var. İstanbul’un pek çok yerinde artik görmeye
alıştığımız bir manzara var aslında burada! Sözünü ettiğim yerleşim yerinin 5
dakikalık mesafesinde modern bir alışveriş merkezi var! Atardamarın hemen
üzerinde bu okul. BUNLARIN HEPSİ GERÇEK: Biliyor musunuz, bu yıl lise 1.
sınıfta okuma yazma bilmeyen bir öğrenci var…