15 Kasım 2009 Pazar

Profesyonelleşme mi? Yoksa uzmanlaşma mı?




            Televizyonların bizim hayatımıza kattığı ve olmazsa olmaz gerçeğimiz olan kavramlardan biride profesonelleşmedir. Bu yazıda profesyonelleşmeden anlaşılması gerekenlerden bahsedilecektir. Profesyonelleşmenin tanımından başlayarak sırasıyla eksiklikler, yanışlıklar ve çalışmanın nasıl olması gerektiği konusunda bilgiler verilecektir.

            Profesyonel kelimesi Fransızca’dan dilimize geçmiştir. Anlamı ise Bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan (kimse) meraklı, hevesli, amatör karşıtı (Türkçe Büyük Sözlük). Tanımdan da anlaşılacağı gibi yapılan bir işten sadece kazanç sağlama amacı güdülmektedir. Aynı zamanda amatör karşıtı olarak tanımlandı için amatörün anlamına da bakmak gerekir. Amatör yine Büyük Türkçe Sözlükte, bir işi para kazanmak için değil, yalnız zevki için yapan kimse, hevesli, profesyonel karşıtı olarak tanımlanmaktadır. Bu iki karşıt kelimenin ortak özelliği ise Fransızca’dan dilimize geçmiş olmadır. Fakat zamanla bu kelimeler asıl dillerindeki anlamlarından çıkmış ve yeni anlamlar kazanmıştır. Bundan dolayı yazının başında belirttiğim gibi bir kavram karmaşası meydana gelmiştir. Tanımdan asıl anlaşılması gereken ise profesyonelleşmenin profesyonel olma işi olduğu ve bunun da bir işi çıkar amaçlı yapılmasıdır.

            Profesyonel olarak tanımlanan kişiler ile uzman olarak tanımlananlar birbirinden ayrı düşünülmelidir. Örneğin profesyonel bir askerden bahsedilirse ne anlaşılmalıdır? Profesyonel bir asker duyguları alınmış, rasyonel (gerçekçi) kararlar alan ve son olarak da öldürmeyi meslek edinmiş kişidir. İnsan ilk seferlerinde bir başka insanı öldürürken çekinebilir, yapamayabilir, rahatsız olabilir, pişman olabilir, kendinden utanabilir ve en son olarak öldürdükten sonra rüyalarında kişinin kendini veya ailesini görebilir. Fakat profesyonel olduğu zaman bunların hiç birini yaşamaz. Çünkü nasıl bir öğretmenin işi insan yetiştirmekse onun işi de insan (düşman) öldürmektir. Profesyonel asker kavramını ister televizyon kanalıyla olsun isterse de başka kanallarla duymuşuzdur. Fakat hiçbir zaman uzman asker kavramını duymamışızdır.

            Profesyonel yönetici, yönetim işini iyi yapan anlamına gelmez. Profesyonel yönetici, işini çıkar (kazanç) için yapan ve bunu yaparken deyim yerindeyse kimsenin (çalışanlar) gözünün yaşına bakmayan kişidir. Çalışan kişinin ailevi sorunları, maddi sorunları veya sağlık sorunları onu alakadar etmez. O sadece çıkarına (kazancına) ulaşmanın derdindedir. Uzman asker kavramını duymadığımız gibi uzman yönetici kavramını da duymadık. Profesyonel veya profesyonelleşme sadece asker ve yöneticiler için değil diğer meslekler veya içinde kullanılmaktadır. Farklı meslekler veya işler için kullanılması gerçek anlamında değişiklik yaratmaz. Aynı çıkar ve kazanç peşinde olarak iş yapma farklı işler ve meslekler içinde geçerlidir.

            Günlük dilde sık sık duyduğumuz veya kullandığımız profesyonel kavramı olumsuz iş veya mesleklerde de kullanılmaktadır. Örneğin; profesyonel soyguncu, profesyonel dolandırıcı, profesyonel vergi kaçakçışı gibi tanımlamaları sık sık ya duymuşuzdur yada kullanmışızdır. Bunlar ve bunlara benzer bünyesinde olumsuzluk barındıran tanımlamalar aslında bize profesyonel kavramının altında yatan gerçek anlamı göstermektedir. Çünkü; bu işleri yapanlar sadece kendi çıkarlarını (kazançlarını) düşünerek diğer insanları dolandırmıştır. Kısacası profesyonelleşme işi kazanca ulaşmak için her yolun mubah olduğu bir olduğu bir evredir.

            Uzmanlaşma kavramının tanımını yaparsak; belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan. Tanımdan da anlaşılacağı üzere uzman olma yani uzmanlaşma bir işte beceri kazanmaktır. Örneğin, uzman bir asker olmak ile anlatılmaya çalışılan silahları tanıma ve iyi kullanma, fiziksel olarak güçlü ve atletik olma, eğitim açısından verimli ve askerlik töresine uygun kişi anlaşılmaktadır. Aynı uzmanlığı yöneticilere uyguladığımız zaman ise, insanları idare etmeyi başarma, anlama, şirket amaçları etrafında birleştirmedir. Uzmanlaşma görüldüğü gibi insanları kullanma değil insanlarla birlikte çalışma amacı taşır. Aynı zamanda günlük hayatta uzman hırsız veya uzman dolandırıcı kavramlarını duymayız. Uzmanlaşma olumsuz olarak kullanılsa bile bu yapılan işin iyi yapıldığı anlamında kullanılmaktadır.

            Uzman kişi veya uzmanlaşmış kişi insanların ihtiyaçlarına değer verir. Sorunları yapıcı bir şekilde çözmeye çalışır ve insanları kaybetmektense kazanmaya çalışır. Profesyonel ise insanları amaçlarına ulaşmak için kullanır. İnsanların adeta kanlarını emer ve işi bittikten sonra ir kenara atar. İnsan kazanmak işletmeler için birinci öncelik olduğu için profesyonellerle değil uzmanlarla işlerini yürütmelidir. Kalifiye eleman yani işini bilen ve iyi yapanlar tam olarak uzmanlaşmamışlardır. Kalifiye elemanın üstünde uzmanlaşmış eleman vardır.

            Sonuç olarak, profesyonel kelimesi toplumumuz tarafından yanlış anlaşılmaktadır. Yabancı sözcüklerin dilimize verdiği zararlardan belki de en büyüğü kavram karmaşasıdır. Ve bunun tezahürünü profesyonel-profesyonelleşme kelimelerinde görmekteyiz. Türkçe bir kelime olan ve anlamı daha iyi bilinen uzman-uzmanlaşma kelimesi konuşma ve yazışma dilinde kullanılmalıdır. Profesyonel iş yapan değil her zaman yaptığı işte uzman olanlar tercih edilmelidir.  Her ne olursa olsun insan faktörünün maksimum verimliliği için bunun elzem olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

Hakan UZUN